Çifte ateş… Prof. Dr. Vahit Bıçak, piyasaya yeni çıkan “Suç Muhakemesi Hukuku” kitabında bugünü sanki önceden görmüş… Devamı>> |
|
İğfal kabiliyeti Ceza Hukuku Profesörü ve Polis Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahit Bıçak\’a dün bu soruyu yönelttiğimde şu ilginç tespitle söze başladı: \”Bunlar insanlarımızın, her an her şey olabilir duygusuyla davrandığını gösteriyor…\” Devamı>> |
|
Ermeni meselesine ilişkin iki soru Yasanın Fransız meclisinden geçtiği günlerde yayımlanan bir köşe yazısında Prof. Vahit Bıçak’ın “soykırım” konusuna ilişkin bir değerlendirmesi aktarılıyordu. Prof. Bıçak, biliyorsunuz, Türk Ceza Kanunu’nun yenilenmesi (2005) sürecinde görev alan akademisyenlerin başında geliyordu. Köşe yazısında tırnak içinde aktarılan bu açıklama şöyleydi: “TCK 76/c, ‘Grubun, tamamen veya kısmen yok edilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması’nı da soykırım olarak nitelendiriyor. Yarın birileri çıkıp, ‘Meseleyi gel senin yasalarınla çözelim, TCK’nın 76/c bendini esas alalım’ dese ne olur?” Devamı>> |
|
Suçlu Toplum Ceza Hukuku Profesörü Vahit Bıçak ile dün sohbet ederken söz aynı konuya geldi. Prof. Bıçak’ın da belirttiği gibi, bakanlık verilerine göre Türkiye’de yargıya her yıl 5 milyon dosya geliyor. Bunun üç milyonu yeni; 2 milyonu ise bir önceki yıldan devreden… Eğer bu hızla devam ederse, 10 yılda 30 milyon, 20 yılda atmış milyon, yani neredeyse nüfusun tamamı bir şekilde yargının karşısına çıkmış olacak. Prof. Dr. Bıçak bir adım daha atıp “80 yıllık ortalama ömründe toplum, 4 kez yargı karşısına çıkacak demektir” deyip ekledi: “Toplum devletle bir şekilde sürtüştürülüyor. Demek ki suç tanımında sorun var; onun değişmesi lazım. Reform olacaksa dosya azaltmasıyla değil, toplumun birlikte yaptığının suç olmaktan çıkarılmasıyla mümkündür.” Devamı>> |
|
Bize göre soykırım Bunlardan birine de Ceza Hukuku profesörü Vahit Bıçak dikkat çekti. 2005’te değişen Türk Ceza Kanunu’nun 76’ncı maddesinde sotkırım suçunun düzenlendiğini de anımsattı. Devamı>> |
|
Maganda Kurşunu Neden Engellenmiyor? Hukuk, sosyoloji ve psikoloji alanının önde gelen isimlerine sorduk. İşte konuya ilişkin kendi pencerelerinden farklı görüşleri… Devamı>> |
|
Altıncı yılında Kürt açılımı – 2 6 yıl önceki buluşmada, o tarihte Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı olan Prof. Vahit Bıçak da yer almıştı. Halen Polis Akademisi”™nde öğretim üyesi olan Prof. Bıçak, söz konusu buluşmayı ve aradan geçen 6 yılı şöyle değerlendirdi:“O dönemde, Türkiye”™nin insan hakları ve demokratikleşme odaklı bu temel sorununun çözüleceğine dair inanç ve olumlu bir beklenti vardı. Hükümet yeni bir hükümetti. Birçok şey yapmak istiyordu. Söylem ve eylem farkı yoktu. Söylemler, eyleme dönüştürülüyordu. Ama 6 yıl sonra, bugüne baktığımızda, o noktada, fazla bir ilerleme göremiyoruz. Bu çok üzücü bir gerçek. Demokratik açılım konusu, her yıl Ağustos ayında mutlaka gündemde oluyor. Ama sonuçları gördüğümüzde ve geriye baktığımızda, ben bunun bir halkla ilişkiler çalışması olduğunu düşünüyorum. Kamuoyundaki beklentileri karşılamak için, düzenli olarak tekrarlanan ve eyleme dönüşmeyen bir söylem. Çözüm için esaslı bir adım atılmadı. Söylemden eyleme geçilmedi. 2005″™teki bu buluşma umut doğurmuştu. Şairler, yazarlar, üst düzey bürokratlar, siyasiler bir araya gelmişti. Büyük bir heyecan vardı. O dönem, terör de yoktu. İnsan haklarını, en öncelikli konu yapmıştık. Ben her hafta, Van”™da, Diyarbakır”™da, sokaklarda, kahvehanelerde, insan hakları konusunda broşürler dağıtıyor, posterler asıyordum. Terör olmadan, biz çözüme ulaşılabileceğine dair bir umut vardı. Olumlu bir beklenti oluşmuştu. Ama zamanla, insan hakları reformları önce durdu, sonra da geriye gitmeye başladı. Otoriter anlayış gelmeye başladı. Umutlar kesildi ki terör yeniden başladı. O dönem, 2004 yılında, AB ile de tam üyelik için müzakereler başlamıştı. Büyük bir dinamizm, heyecan vardı. Zaman içerisinde bunlar söndü. Reformlar durakladı. Söylemler, eyleme dönüşmedi. Ve geriye gidildi. Siyasette söylem ve eylem farklılığı olabilir ama bu denli büyük bir farklılık, normal değildir.” |
|
\’Yumurta atmak da hak\’ Ceza Hukuku Profesörü Bıçak: Karanfil ve gül atmak kadar yumurta atmak da bir haktır Devamı>> |
|
Dolmabahçe\’de şiddet insanlık tanımadı Bizzat polisleri eğiten Prof. Bıçak VATAN’a konuştu… Devamı>> |
|
Hoca”™dan tavsiye POLİS Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku ögretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi”™nde 1996 yılından beri “Ceza Hukuku”, “Ceza Muhakemesi Hukuku” ve “İnsan Hakları” dersleri, Güvenlik Bilimleri Enstitüsünde ise “Delil Hukuku” dersi veren biri Prof. Dr. Vahit Bıçak. Yetmez. Yarı zamanlı veya misafir öğretim üyesi olarak da Bilkent Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Atılım Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Slovenya”™nın Maribor Üniversitesi, Macaristan Polis Akademisi, New York City Üniversitesi, Fordham Üniversitesi”™nde ders vermiş Vahit Bıçak. Yani… Sözüne kulak verilmesi gereken biri. Vatan Gazetesi”™nde Mine Şenocaklı ile yaptığı söyleşide diyor ki: “Artan şiddet olaylarında Başbakan”™ın da payı var. Siyasetçilerin tahammülsüz, tahrik edici söylemleri şiddeti körüklüyor.” “Mesele karakolda değil, siyasi iradede bitiyor. Siyasi irade istemezse, cop da kullanılmaz, gaz da sıkılmaz.” “İzinsiz gösteri yapılıyor diye bir gruba müdahale söz konusu bile olamaz. Ama daha kötüsü polise verdiğimiz eğitimin boşa gittiğini görmek çok acı!” “Türkiye”™de polis teşkilatı siyasi iradenin bütün etkilerine açık. Polislerin geleceği siyasi iradenin iki dudağı arasında.” * * * Şu saptamaya da lütfen dikkat: “Siyasetçi bir meydan mitingi düzenliyor, meydan mitinginde kitlelerle sadece söz yoluyla iletişime girmiyor, aynı zamanda objeler kullanıyor. Dinleyicilere karanfil, gül, çiçek atıyor. Dolayısıyla nedir bu? Bir sevgi gösterisidir. Sempati kazanmaya çalışıyor. Karanfil, gül atarak muhatabına bir mesaj veriyor. Aslında gül de tehlikeli; yani dikeni veya sapı insanın gözüne gelebilir, kişinin yaralanmasına neden olabilir.” Dolayısıyla… “Onadığımız davranışı sadece sözle değil, objelerle gösterebiliyorsak, onamadığımız davranışları da objelerle gösterebilmemiz lazım” diyor Prof. Bıçak. Elbette “obje” seçerken dikkatli olmak gerekli. Vahit Bıçak”™ın tavsiyesi: “Yumuşak bir şey.” Devamı>> |
|